18 Haziran 2008

RACCOON CREEK PARKI

Son gunlerde buldugumuz her firsatta kendimizi doganin kollarina birakiyoruz... Ozellikle Pittsburgh civarinda olup da daha once gitmedigimiz yerleri tercih ediyoruz. Son kesfimiz de Raccoon Creek Milli Parki oldu. Park Pittsburgh'a o kadar yakin ve guzel bir parkmis ki, daha once gitmedigimiz icin hayiflandik dogrusu...




Parkin tipik ozelligi, adinda da anlasildigi uzere, icinde rakunlarin cirit atiyor olmasi. Ormanda yuruyuse ciktigimizda birkac tane gorduk ama o kadar hizli kosuyorlar ki fotograflarini cekmek mumkun olmadi. Ben de park ofisindeki doldurulmus rakunun fotografini cektim:))




Amerika'daki hemen hemen butun milli parklarda oldugu gibi bu parkta da buyukce bir gol var.



Hatta golun kiyisinda kucuk bir plaj bile var. Gittigimizde bircok kisi gunesleniyor ya da yuzuyordu...

Kimisi de golde kayikla gezintiye cikmisti...


Bazisi da atmis oltayi gole, avini bekliyordu...

Ama biz tipik Turkler olarak once bir guzel mangalimizi yaptik :)) Ardindan da yediklerimizi hazmetmek icin "vahsi cicekler" adli yuruyus yolunda yuruyus yapmayi tercih ettik...
Her ne kadar hic "vahsi cicek" gormesek de, ormanin el degmemis oldugu "vahsi bitki ortusu"nden rahatlikla anlasiliyor...
Ormanin tam ortasinda parka da adini veren "Rakun Deresi" akiyor.. Siril siril akan suyun sesini dinleyerek yuruyus yapmak buyuk keyif oldu bizim icin...





Turkiye'ye donmeden, tekrar firsat bulur muyuz bilmiyorum ama, bir kez daha gitmek isteriz bu guzel parka.

13 Haziran 2008

INDIANAPOLIS VE COLUMBUS

Chicago gezimizi bitirip Pittsburgh'a donerken Indianapolis ve Columbus'u hizlica turladik. Ayni gun icinde iki sehir ne kadar gezilebilirse o kadar gezebildik iste:)

Ilk duragimiz olan Indianapolis, Indiana Eyaleti'nin baskenti. Amerika'daki Formula 1 yarislari bu sehirde yapiliyor.
.

Acikcasi kucuk ve sakin bir sehir beklerken, bizi sasirtti Indianapolis. Cunku simdiye kadar gordugumuz orta olcekli Amerikan sehirlerine kiyasla gayet hareketli, civil civil bir sehir.



Sehre ilk girisimizde bizi "Ikinci Dunya Savasi Aniti" karsiladi.


Oldukca gosterisli olan bu yapi, sehir merkezinin hemen yanina insa edilmis.



Bir diger anit olan "Askerler ve Denizciler Aniti" ise sehir merkezinin tam ortasina kondurulmus gercekten etkileyici bir yapi.





1902 yilinda insa edilen anittaki detaylar gercekten cok guzel...



Sehir merkezinde bulunan cok hos bir parkin hemen yaninda da "Iskoc Katedrali" yer aliyor. 1927 yilinda insa edilmis olan katedral oldukca ihtisamli gorunuyor.

Burasi da "Indianapolis State Capitol Building" bir nevi "Vali Konagi " yani:))



Bu ilginc yapi da her ne kadar siradan bir kapali ustgecitmis gibi gorunse de aslinda cesitli sergi ve konserlerin yapildigi buyukce bir salon.

Bu da yapinin yandan gorunumu. Oldukca genis gorunuyor ama malesef icini gezme imkanimiz olmadi.


Keske biraz daha vaktimiz olsaydi da Indianapolis'de biraz daha zaman gecirebilseydik diye hayiflanarak Columbus'a dogru yola ciktik. Yola ciktigimizda vakit bayagi bir gec olmustu...


Columbus'a ancak hava karardiktan sonra varabildik. Ohio Eyaleti'nin baskenti olan Columbus adini kasif Kristof Kolomb'dan almis. Ilk duragimiz, sehir merkezindeki "Battelle Riverfront Park" oldu.


Tam nehir kenarina yapilmis olan Battelle Park, eminim gunduz daha guzeldir ama gece de sehirdeki buyuk binalarin isiklariyla oldukca hos gorunuyordu...


Sehrin en dikkat cekici yapisi "Columbus Tiyatrosu"nu da icinde barindiran bu bina...




Sehirden cikarken goruntuledigimiz son kare ise bu tarihi bina oldu. Ne binasi oldugunu sormayin, bilmiyorum:)))


Columbus, buyuk ihtimalle Amerika'da gordugumuz son sehir olacak. Bundan sonra Pittsburgh icerisinde gormeyi istedigimiz birkac yer kaldi. Daha sonra ver elini Turkiye...