30 Ağustos 2007

NEW YORK

Gectigimiz ay Turkiye'den gelen misafirlerimizi karsilamak icin New York'a gittik. Yalnizca 1 gece kalip ertesi gun hizli bir New York turu yaptik. Iste bir gunluk New York gezimizden kesitler...




New York kendine ozgu ruhu olan, cok guzel bir sehir. Gordugumuz diger butun sehirlerden cok farkli. 24 saat hareketli ve civil civil. Suremiz kisa oldugundan sadece Manhattan'i gezme sansimiz oldu. Manhattan son derece hareketli ve dunyanin heryerinden insanlarla karsilasabileceginiz kozmopolit bir yer.




Manhattan'daki gezimize unlu Times Meydan'indan basladik. 24 saat boyunca renkli ve hareketli bir meydan. Gunduz cok farkli bir goruntusu olmasa da gece isiklari gorulmeye deger gercekten.



Times Meydani'ndan sonraki duragimiz Ozgurluk Aniti'nin bulundugu bolge oldu. Aslinda anitin bulundugu Liberty Adasi'na botlarla turlar var ama yine zaman kisitindan dolayi yalnizca uzaktan gormekle yetindik.


Okyanusun hemen kiyisindaki parkta biraz dinlendikten sonra yeniden Times Meydani'na donduk ve unlu 5 inci cadde uzerinden Central Park'a dogru yola koyulduk. Manhattan'in her caddesi ayri kalabalik ve devasa gokdelenlerle dolu...





Bunlarin en buyugu Empire State Binasi... Ikiz kuleler yikildiktan sonra birinci siraya yukselmis.



Mimarisiyle dikkat ceken diger bir gokdelen de Chrysler Binasi...




Bu bina da Amerika'nin en zenginlerinden Rockefeller'in binasi...



Burasi ne binasi bilmiyorum ama Serdar'in bu sanat calismasini es gecmek istemedim:))


Gokdelenlerin arasinda oldukca kalabalik caddelerde yaptigimiz uzunca bir yuruyusun ardindan Central Park'a ulastik. Central Park Manhattan'in gobegine kurulmus dev bir park. Dunya'da insan eliyle yapilmis en buyuk yapay park olusu en onemli ozelliklerinden biri. Parka girer girmez sehrin gurultu ve hengamesinden cikip yemyesil ve huzurlu bir ortamda buluverdik kendimizi.




Parkin icerisinde buyuklu kucuklu 5 yapay gol var. Bu gollerde kayik kiralayip dolasabiliyorsunuz.






Hayvanlar parkta ozgurce dolasiyorlar...




Parkin heryerinde turlu aktiviteler mevcut. Adim basi ufak capli konserlere rastladik.



Uc cilgin zencinin gosterisi de oldukca eglenceliydi. Hem yapilmasi oldukca zor akrobasi hareketleri yaptilar hem de surekli espriler yaparak bizi epey guldurduler...




Parkin icinde evlenenler bile var...




Son olarak da bir moda cekimine rastladik...





Central Park'dan ayrildigimizda hava kararmak uzereydi. Pittsburgh'a dogru yola koyulmadan once Times Meydani'ni son bir kez turladik. New York'un gunduzu ayri, gecesi ayri guzel gercekten de... Her yer isil isil...





Sanirim bu New York'a ilk ve son seyahatimiz olmayacak. Cunku daha yapilacak o kadar cok sey var ki bu sehirde.. Bu nedenle ilk firsatta tekrar gitmek istiyoruz. Umarim gerceklestirebiliriz...

21 Ağustos 2007

LOS ANGELES

California gezimizin son duragi Amerikan film sektorunun kalbi Los Angeles oldu. Acikcasi sehir olarak Los Angeles sehir merkezini pek begenmedik. Ozellikle trafigi korkunctu. Sehre girer girmez ilk olarak Hollywood'a yoneldik.. Bir cok kisi Hollywood'u ayri bir sehir sanmasina ragmen aslinda Los Angeles'in kuzeyinde kucuk bir bolge. Meshur Hollywood yazisina daracik yollardan gecerek guclukle ulastik...


Burasi da Hollywood Bulvari uzerindeki "walk of fame" denilen meshur yildizli yol.



Oscar Torenlerinin yapildigi "Kodak Theatre" de yine ayni cadde uzerine ...



Gezmeyi istedigim yerlerden biri Hollywood Mumya Muzesi idi. Ama malesef hayal kirikligi oldu benim icin. Unlulerin oldukca "basarisiz" balmumu heykelleri sergileniyor bu muzede. Anlayacaginiz burayi da pek begenmedik:((




En basarili heykel Samuel Jackson'unkiydi...




Hollywood'dan ayrildiktan sonra unlulerin yasadigi bolge olan Beverly Hills'e dogru yola ciktik. Beverly Hills gercekten cok hos bir yer. Muhtesem malikanelerin cogu yuksek duvarli bahcelerden gorunmuyordu ama gorebildigimiz evler de gercekten cok guzeldi.



Gezimizin ikinci gununde Universal Studyolari'ndaydik. Inanilmaz eglenceli saatler gecirdik burada.




Cok genis bir alana kurulmus olan Universal Studyolari hem buyuk bir eglence parkini hem de filmlerin cekildigi setleri icinde barindiriyor. Biz film setlerini gezmeden once unlu fimlerin eglence parklarini gezdik. Buralarda adini aldigi filmin icindeymis hissini uyandiran dekorlarla kah korkutup kah gulduruyorlar.



En begendigimiz eglence parki Jurassic Park'inki oldu. Burayi gezmek icin bir bota binip filmdeki nehri hatirlatan bir kanalda gezinti yapiyorsunuz. Gezi esnasinda etrafta surekli hareket halinde olan dinazorlar goruyorsunuz, gezinin sonunda ise surpriz bir sekilde girdiginiz magarada dev bir dinazor saldiriyor, ardindan hizla bir selaleden dusmeye basliyorsunuz. Sonuc; sirilsiklam olmus ve neye ugradigini sasirmis bir bot dolusu insan:))




Diger butun eglence parklari da en az Jurassic Park kadar iyiydi. Hepsinde de cok eglendik. Bu arada sokaklarda gezinirken surekli unlu film kahramanlarinin kostumlerini giymis birileriyle karsilasiyor ve isterseniz onlarla fotograf cektirebiliyorsunuz.



Eglence Parklarinin ardindan Turkiye'de de gosterimde olan "Fear Factor"e konuk olduk. Fear Factor inanilmazdi. Yine bortu bocek ne varsa yediler:)) Midemiz agzimizda oradan cikip film hilelerinin nasil gerceklestirildigini izledik. Asagidaki videoda burada cektigimiz birkac goruntu var. Ilk goruntude gokyuzunde ucan bir kusun ucarken nasil goruntulendigi var. Zavalli kus vantilatorun karsisinda ucuyor ama hic ilerleyemiyor:)) Ikinci goruntude ise Eddie Murphy'in Catlak Profesor fiminin bir sahnesine konuklar arasindan secilen bir genc kiz yerlestirildi. Son goruntude ise korku filmlerinin nasil yapildigi tanitilip yine seyirciler arasindan secilen bir delikanlinin kolu kesildi:)) Bunlar gibi bircok film hilesinin nasil yapildigini izledik.. Keyifliydi...


*Izlemek icin sol kosedeki oku tiklayin.
*Tam ekran izlemek icin “ZOOM”u tiklayin.
*Video ilk izleyiste takilabilir, ikinci izleyiste buyuk ihtimalle duzelecektir

Universal'daki son duragimiz ise film setleri oldu. Setleri iki yani acik bir otobuse binerek geziyorsunuz ve bu arada bir rehber bulundugunuz yerin hangi filmin seti oldugunu size anlatiyor. Ayni zamanda hemen karsinizdaki ekranda da orada cekilmis filmlerin goruntuleri yayinlaniyor. Bu fotografta New York sokaklarini goruyorsunuz. New York'ta gecen filmlerin bazi sahneleri burada cekiliyormus. Ayni sekilde San Francisco evlerinin bulundugu bir sokak daha vardi.


Bu ahsap evi, ormanin ortasindaki yaz kampina giden bir grup gencin yer aldigi Amerikan genclik filmlerinden hatirlayacaksiniz. Tabii ev ormanin ortasinda falan degil:))


Bu guzel evler de, izleyenler hatirlayacaktir, "Umutsuz Ev Kadinlari"nin evleri:))



Burasi da "Notre Dame'in Kamburu"nun seti...


Bunlar gibi onlarca filmin setini gezdik. Bu arada bazi film setlerini de kameraya cektik. Asagidaki videoda "Jaws", "King Kong" ve Tom Cruise'un "Dunyalar Savasi" filmlerinin setlerinin yanisira "sel" goruntulerinde kullanilan fim seti yer aliyor...



*Izlemek icin sol kosedeki oku tiklayin.
*Tam ekran izlemek icin “ZOOM”u tiklayin.
*Video ilk izleyiste takilabilir, ikinci izleyiste buyuk ihtimalle duzelecektir

Los Angeles gezimizi bitirdikten sonra sahil yolunu kullanarak geri donduk ve yolumuzun uzerinde bulunan Santa Barbara, Santa Cruz, Monterey gibi buyuklu kucuklu bircok sehri gezerek California gezimizi tamamladik. Her ne kadar bayagi bir yorulmus olsak da, sonucta yorgunlugumuz gecti ve geriye elimizde yuzlerce fotografla birlikte guzel anilarimiz kaldi...

16 Ağustos 2007

SAN DIEGO

Las Vegas'dan sonraki duragimiz "sun city" yani "gunes sehri" olarak adlandirilan San Diego oldu. San Diego, Meksika sinirinda ve Pasifik okyanusunun kenarinda bulunan oldukca guzel bir sahil sehri.

Gezimizin ilk gununde, dunyanin en buyuk hayvanat bahcesi olan ve icerisinde yaklasik 4000 tur hayvani barindiran San Diego Hayvanat Bahcesini gezdik.



Hayvanat Bahcesi'nin diger bir ozelligi de tum hayvanlarin dogal ortamlarinda yasiyor olmalari. Iste flamingolar ozgurce dolasiyor...


Dunya uzerinde cok az kalan pandalardan ikisi San Diego Hayvanat Bahcesi'nde. Pandalari izlerken en ufak bir ses bile yapmamamiz konusunda uyarildik. Aksi takdirde psikolojileri bozuluyormus:))





Kutup ayisi ve koala cok sevimliydi:))




Iguana ise cok sevimsizdi:)) Ama renkleri cok guzeldi...




Su iki orangutan cok egleniyordu ama digeri depresyondaydi galiba:)))





Bu hayvanin adini bilmiyorum, biz ona popstar Bayhan demeyi tercih ettik... Hatirlarsaniz bir aralar bununla ozdeslesmisti cunku:)))



Daha onlarca cesit hayvani gordukten sonra, son duragimiz sevimli bir deniz arslaninin gosteri oldu... Deniz arslani turlu komiklikleriyle bizi cok eglendirdi:))




Gezimizin ikinci gununde kalldigimiz otele sadece 15 dakika uzaklikta bulunan Meksika sinirina gittik. Meksikalilar gunduz San Diego'ya calismaya gelip aksam Meksika'ya evlerine donuyorlar. Bu nedenle gumruk kapisi cok hareketli.




Sinirdan son derece net gorunen Meksika sehri Tijuana ile San Diego arasinda hatiri sayilir bir fark var. Tijuana unlu sarkici Carlos Santana'nin dogum yeri olmasi ile unlu...




Sinirdan ayrildiktan sonra California'nin ilk kuruldugu yer olan "old town"i gezdik. Meksika tarzi evlerin bulundugu bu tarihi bolge aynen korunarak turistik hale getirilmis. Evlerin icleri de yine o donemden kalma esyalarla dosenmis.







Simdilerde buyuk bir sirket olan Wells Fargo'nun o yillardaki binasi ve o donemde kullandigi posta arabasi... Kimbilir kac kere soyuldu bu posta arabasi:))





Old Town'in ardindan sehrin en buyuk parki olan Balboa Parki gezdik. Yemyesil ve kocaman bir park olan Balboa'nin ortasinda hos mimarileriyle bir cok muze vardi.









San Diego gezimizi sehrin hemen yanindaki Coronado Adasi'nda tamamladik. Cok guzel evlerin bulundugu ada belli ki sehrin zenginlerinin yasadigi bolge... Adanin tam karsisindan San Diego sehir merkezi goruluyor. Adada arabayla gezinirken kisa birkac video cektim. Onlardan biri...






*Izlemek icin sol kosedeki oku tiklayin.
*Tam ekran izlemek icin “ZOOM”u tiklayin.
*Video ilk izleyiste takilabilir, ikinci izleyiste buyuk ihtimalle duzelecektir.



San Diego genel olarak bize Antalya'yi hatirlatti. Ama tabii ki soguk ve dalgali Pasifik Okyanusu ile masmavi Akdeniz sulari kiyas bile edilemez:))