Acikcasi kucuk ve sakin bir sehir beklerken, bizi sasirtti Indianapolis. Cunku simdiye kadar gordugumuz orta olcekli Amerikan sehirlerine kiyasla gayet hareketli, civil civil bir sehir.
Sehre ilk girisimizde bizi "Ikinci Dunya Savasi Aniti" karsiladi.
Oldukca gosterisli olan bu yapi, sehir merkezinin hemen yanina insa edilmis.
Bir diger anit olan "Askerler ve Denizciler Aniti" ise sehir merkezinin tam ortasina kondurulmus gercekten etkileyici bir yapi.
1902 yilinda insa edilen anittaki detaylar gercekten cok guzel...
Burasi da "Indianapolis State Capitol Building" bir nevi "Vali Konagi " yani:))
Bu ilginc yapi da her ne kadar siradan bir kapali ustgecitmis gibi gorunse de aslinda cesitli sergi ve konserlerin yapildigi buyukce bir salon.
Bu da yapinin yandan gorunumu. Oldukca genis gorunuyor ama malesef icini gezme imkanimiz olmadi.
Keske biraz daha vaktimiz olsaydi da Indianapolis'de biraz daha zaman gecirebilseydik diye hayiflanarak Columbus'a dogru yola ciktik. Yola ciktigimizda vakit bayagi bir gec olmustu...
Columbus'a ancak hava karardiktan sonra varabildik. Ohio Eyaleti'nin baskenti olan Columbus adini kasif Kristof Kolomb'dan almis. Ilk duragimiz, sehir merkezindeki "Battelle Riverfront Park" oldu.
Sehrin en dikkat cekici yapisi "Columbus Tiyatrosu"nu da icinde barindiran bu bina...
Sehirden cikarken goruntuledigimiz son kare ise bu tarihi bina oldu. Ne binasi oldugunu sormayin, bilmiyorum:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder